1 Aralık 2022 Perşembe

 BAĞYÜZÜ RAPORU - 6

 

BAĞYÜZÜ / ÇAMOBA / KÜÇÜKKÖY ODAK KÖYLERİN KARŞILAŞTIRILMASI

 Ege’nin, denize dik olarak uzanan dağlarıyla şekillenen eğimli topoğrafyası, coğrafi bölgenin kıyısında yer alan Ayvalık kırsalında fazla yüksekliğe ulaşmayan tepelerle sınırlı kalmaktadır.

Tarım ve yaşam alanlarının oluşmasına imkan tanıyan eğimli yapı, çoğunluğu delice olan geniş zeytinliklerin, tarım ve orman arazilerinin içinde yer alan yamaç yerleşimi özelliği gösteren köylerin oluşmasına olanak sağlamıştır.

Söz konusu köylere örnek Çamoba ve Bağyüzü’nün yerleşim yapısı, bir başka odak köy olarak belirlenen ve oba yerleşimi olan Küçükköy’den bu anlamda farklılaşmaktadır.

Diğer taraftan tarımsal açıdan değerli olan ama yerleşim açısından riskli olarak tanımlanan alana yerleşmiş olan Küçükköy’ün diğer kırsal yerleşimlerle kıyaslandığında tarımsal üretimden çok ikinci konut stoku ile sıkışık morfolojik biçimlenişi eğimli topoğrafyalara yerleşse de, daha çok Lesbos yerleşimleriyle benzerlik göstermektedir.

Yaz-kış nüfusu arasında önemli farkların oluşmasına neden olan ikincil konut kullanımı, özellikle restore edilmiş eski evlerin nüfusuyla birleşince köyün canlılığını mevsimsel olarak da farklılaştırmaktadır.

Köylerin genelinde özellikle yaz aylarında mevsimsel nüfus artışını gözlemlemek mümkünse de Türkiye kırsalının temel sorunu olan nüfus kaybı, Ayvalık geneline baktığımızda daha az endişe verici bir manzaraya sahiptir.

Zira Çamoba ile birlikte bölgedeki köylerden bazıları hali hazırda göç almakta ve bu sayede bölgede tarımsal faaliyetler sürdürülebilmektedir.

Diğer taraftan Bağyüzü göç vermekte, merkez köy olması ise bu sürecin işleyişine engel olamamaktadır.

Buna rağmen Bağyüzü, Ayvalık kırsalı bütününde tarımsal ekonomi açısından en çok kalkınmış olan yerleşimlerden biri olarak değerlendirilebilir.

Zeytin ve bamya üretimi dışında asıl ekonomik gücünü oluşturan çam fıstığı önemli tarım ürünü olarak ön plana çıkmaktadır.

Ekonomik faaliyet seçeneklerini çoğaltan iklim yapısıyla Ayvalık, turizm için sıcak ve az yağışlı 6 aylık süreci takip eden sonbahar ve kış aylarında gelen yağışlarla özellikle kurak aylarda ihtiyaç duyduğu yeraltı sularını zenginleştirmektedir.

Söz konusu nedenle de kuru tarıma uygun bir ürün olan zeytin için  iklim son derece elverişlidir.

Türkiye’nin batısının en temel tarım ürünlerinden biri olan zeytin, Ayvalık kırsalının tamamında görüldüğü üzere Çamoba’nın da başlıca gelir kaynağıdır ve kısmen de olsa nüfusu ait olduğu toprakta tutarak, bağlarını koparmasını engellemektedir.

Global ölçekte marka değerini ortaya koymaya çalışan Ayvalık, zeytin ve zeytinyağı üretimindeki rolüyle bölgenin tarım kültürünü bir takım etkinliklerin de konusu haline getirmektedir.

Zeytinyağı Müzesi ve içinde yer alan işlikleriyle zeytin ve zeytinyağının tanıtımını yaparken, Zeytin hasadıyla kırsalın yaşamını ve üretim bilgisini paylaşmaktadır.

Zeytin dışında başka tarımsal ürünlerin de yetiştiriciliğinin yapıldığı Küçükköy ile birlikte Çamoba’da ise küçükbaş hayvancılık önemli bir geçim kaynağı olarak ön plana çıkmaktadır.

Tarımsal üretime ait farklılıklar, özellikle yerleşimin kimliğine de belirgin bir şekilde sirayet etmiştir.

Konut parsel yerleşiminde tarımla bağlantılı ek birimler, depolama alanları, ahırlar yerleşimin biçimlenişini farklılaştırmaktadır.

Çamoba ve Bağyüzü’nde nispeten ayrık nizamla konut parsel yerleşimi, müştemilatı biraz daha belirgin bir şekilde ortaya çıkarırken; Küçükkköy’deki bitişik nizam yapılar ve özellikle sokağa açılan giriş kapılarıyla görmeyi beklediğimiz tarımsal kimlikle eşleşmeyen bir kırsal mimari tipolojisi oluşturmaktadır.

Çamoba da nüfusun canlı dinamik yapısı, Bağyüzü’nde ekonomik kalkınmışlığın görece getirdiğ refah, Küçükköy’de ise ikinci konut kullanımına yönelik restorasyon uygulamaları, yerleşimlerin bakımlı olmasını sağlamaktadır.

Geleneksel mimaride çoğunlukla yığma taş binalardan oluşan her üç yerleşimde de çok büyük ölçüde olmamakla birlikte farklılaşan mimari karakterlerden bahsetmek mümkündür.

Bu farklılıklar kısmen sosyal donatıların ve ortak kamusal mekânların biçimlenişiyle de etkileşim içindedir.

Bağyüzü’nün merkez köy olması, Küçükköy’ün ise ikinci konut yoğunluğu nedeniyle sahip olduğu donatılar, Çamoba’ya nazaran daha yeterli seviyededir.

Yakınlarındaki kırsal yerleşmelere de hizmet veren bu donatılar genellikle köy meydanlarını çevrelemekte, bir anlamda ticari merkez niteliği de taşımaktadır.

Küçük meydancıklar dışında hemen hemen her köyde bulunan ana meydanlardan bazıları arnavut kaldırım döşemeleriyle farklı bir mekânsallık yaratmaktadır.

Özellikle ara sokaklarda bu malzemenin kullanım devamlılığı ise kamusal açık alan oranını artırırken, ara yüz olarak konut ve bahçe duvarıyla estetik bir buluşma oluşturmaktadır.

Bölgeyi ziyaret eden turistlerin özellikle uğrak yeri olan Küçükköy, bu kamusal alanların en güzel biçimlenişine sahip olan yerleşimlerden biri olmakla birlikte; odak köy olarak seçilen üç köy yerleşiminde de yollar rahat yürünebilir niteliktedir.

Köy içi yolların dışında genel ulaşımda maalesef sorunlar yaşanmaktadır.

Küçükköy dışında yerleşimlere ulaşımda aksamalar görülürken, yeterli sayıda ulaşım hizmeti de verilememektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

  Kentleşmenin Yeni Bileşeni: Göç ve Turizm   Rotterdam, Hollanda’nın 750 bin nüfuslu bir şehri, dünyadaki modern mimarlık ürünleriyle ü...