AYVALIK VE KÜMELENME – 5
SONUÇ ve ÖNERİLER
Ayvalık; lokasyon olarak stratejik bir
noktadadır.
Etrafında; Kaz Dağları, Kozak
yaylası, Sarımsaklı plajı, Cunda ve 24 ada vardır.
Ayrıca, Bergama, Truva ve Çanakkale
Şehitliklere çok yakın mesafededir.
Bir saatlik mesafede bir Avrupa
ülkesine (Midilli-Yunanistan) geçme şansınız vardır.
Ayvalık’ta güneşin batışı ve doğuşu bile
farklıdır.
Bu anı yaşamak isteyenler için önerimiz
ilgili saatlerde Şeytan Sofrasına gitmeleridir
Sarımsaklı plajlarının temizlik ve
uzunluk olarak Türkiye’de ilk üçe girdiğini söyleyebiliriz.
Yörede; sualtı fauna ve florası çok
zengindir.
Bir diğer değişle Ayvalık tarih, kum,
deniz, güneş, mutfak ve su altı-su üstü turizm değerleri açısından oldukça
zengindir.
Küreselleşmeyle birlikte dünyanın
ekonomik, sosyo-kültürel, psikolojik, siyasal birçok özellikleri değişime
uğramıştır.
Gelir düzeylerinde artış görülen
sanayileşmiş ülke vatandaşları daha çok seyahat ve tatile zaman ve para ayırmaya
başlamışlardır.
Yeni destinasyonlar arayan potansiyel
seyahatçilerin talepleri çeşitlenmiş, hızlanmış ve seçicilik artmıştır.
Bu taleplere toplu olarak karşılık
vermek isteyen destinasyon yöneticileri ise kendi bölgelerinde turizmde kümelenme
çalışmalarını hızlandırmışlardır.
Porter‟in ünlü Elmas Modeli ile birlikte kümelenme
kavramı bir çok proje ile Türk turizminde de uygulanmaya
başlanmış ve başarılı örnekler gerçekleştirilmiştir.
Bunun yanında mevcut veriler turizm
kümelenmesinin ve bölgesel kalkınmayı sağlamada etkili olabileceğini de
göstermektedir.
Yapılan bu turistik faaliyetlerin
turizm potansiyeline sahip ülke veya bölge ekonomilerine en önemli olumlu
etkisi gelir artışı ve ekonomik büyümedir.
Turizm gelirleriyle milli gelirdeki artış
arasındaki ilişkiyi inceleyen ampirik çalışmaların sonuçları da bu durumu
doğrular niteliktedir.
Zira bu çalışmaların çoğunda milli
gelir ile turizm gelirleri arasında pozitif ilişki olduğunu ortaya
koymuştur.
Bunun yanında turizmin ödemeler dengesini
düzenleme, çarpan etkisi, istihdam alanı oluşturma, farklı kültürlerle etkileşim
sonucu ülkelerin sosyal yapılarının gelişmesi, turizm faaliyetlerine ev
sahipliği yapan alanların korunması yoluyla çevrenin korunması gibi turizmin
olumlu etkileri mevcuttur.
Turizmde kümelenme ile ilgili
başarılı örneklerden biri olan Sultanahmet Turizm Kümelenmesi’ne;
2000 yılında başlanmış ve proje 2005 yılında küme oluşturulmasıyla tamamlanmıştır.
Bölgede bu kümelenme sayesinde ciddi dönüşümler
(ciro, ortalama geceleme sayısı, harcama tutarları, gelen turist sayısı vb)
yaşanmıştır.
Sultanahmet Turizm Kümelenmesi‟nin yanında henüz proje aşamasında olan ABİGEM tarafından hazırlanan Kayseri –Kapadokya Turizm Kümelenmesi Nihai Rapor‟unda belirtilen Kapadokya Turizm Kümelenmesi‟nin muhtemel etkilerine göre maliyetlerin %5 - %10 arasında düşeceği belirtilmiştir.
Bu beklenti turizm kümelenmesinin
maliyetleri düşüreceğini göstermektedir.
Aynı raporda satışların %10% - %20
arasında, karlılığın %15 - %25 arasında, rekabetçiliğin %20 - %30 arasında
artacağı öngörülmektedir.
MEVKA Turizm Kümelenmesi‟nde 2023 yılındaki turizm hedefleri olarak turist sayısında 1.838.738‟den
10.107.500‟e, elde edilen gelirin 408,5 milyon dolar‟dan 2.530 milyon dolar‟a artması öngörülmüştür.
Bu verilerle birlikte Sultanahmet Turizm Kümelenmesi‟nden elde edilen verilerle birlikte değerlendirildiğinde uygulanacak turizm kümelenmelerinin bölgesel kalkınmada etkili bir araç olacaktır.
Turizm, turistik bölgelerde yaşayan
yerel halk üzerinde büyük bir etkiye sahiptir ve yerel halk için önemli bir
gelir ve istihdam kaynağı olabilir.
Turizm, temelde bir bölgenin toplumsal yapısı,
doğal ve kültürel mirasına bir tehdit durumu da yaratabilir.
Ancak, iyi planlandığında ve yönetildiğinde yerel
halkın korunması için önemli bir güç teşkil edebilir.
Bu etkiler, 1992’deki Yeryüzü
Zirvesi’nde kabul edilen “Gündem 21’in” içerdiği, turizm sektörünün
sürdürülebilir gelişim ilkelerini birleştirme gerekliliğinin tanınmasına yol
açmıştır.
Yerel Gündem 21 bağlamında turizm için başarılı bir
strateji ve çalışma planının üç unsuru bulunmaktadır.
Bunlardan ilki; hem toplumda turizm için
yön saptamak, hem de bunu geliştirebilmek için birlikte çalışmada paydaşların
katılımı etkili kılabilmektir.
İkincisi; sürdürülebilir turizm için;
paydaşların görüşlerini yansıtan ve turizm yönetiminin turistik bölgede
düzenli yönetim fonksiyonları ile birleşmesini sağlayan, daha kapsamlı bir
sürdürülebilir gelişim stratejisi içerisinde, bir yön tespit etmektir.
Üçüncüsü
ise; bölgede turizmin ekonomik, sosyal ve çevresel sürekliliğine yol
gösterecek, strateji ile uyumlu takım çalışmaları saptamak ve
uygulamaktır.
Taşıma
kapasitesi, kaynaklara negatif etki yapmadan, ziyaretçi tatminini düşürmeden
veya yöre toplumu ekonomisi ve kültürü üzerine istenmeyen etkiye neden olmayan
maksimum kullanım olarak tanımlanabilir.
Turizm taşıma kapasitesi; bir alanın
turistleri, yeni turistik tesis ve etkinlikleri belli bir düzeye kadar
karşılama yeteneği olarak da tanımlanabilir.
6 Aralık 2012 tarihinde Resmi Gazete’de
yayınlanan 6360 sayılı Büyükşehir Belediye Yasası ile Balıkesir’in de
Büyükşehir Belediyesi statüsüne geçmesi noktasında Ayvalık’taki iki ilçe
belediyesi kapanmış (Küçük köy ve Altınova) ve bu iki ilçenin de Ayvalık
nüfusuna eklenmesi ile kış nüfusu 60-65 bin kişi olarak saptanmıştır.
Bu nüfus özellikle yazın
(Haziran-Temmuz-Ağustos) 400-500 binlere çıkmakta ve her anlamda yörenin taşıma
kapasiteleri zorlanmaktadır.
Doğal olarak kış nüfusuna göre
dizayn edilmiş yerel hizmetler (elektrik, su, zabıta, güvenlik, trafik vb.
gibi) yaz aylarında zorlanmakta veya aksamaktadır.
Bu noktada yerel yönetimlerin elini
güçlendirmek için ilave personel istihdamı noktasındaki bürokratik ve
yasal engeller kaldırılmalı ve turistik destinasyonlardaki yerel istihdam teşvik
edilmelidir.
Bu yapıldığı taktirde turistik yörelerdeki
sürdürülebilir turizm ve kalkınma ilkeleri daha kolay uygulanabilir hale
gelecektir.
Bu noktada dikkat edilmesi gereken
bir diğer uygulama ise; turistik destinasyonları geçici olarak kullanan
yerli ve yabancı turistlerin ekolojik çevreye karşı olan tutum ve davranışlarıdır.
Burada temel amaç korunarak
kullanma ilkesi olmalıdır.
Ayvalık’ta 2009 yılında AYTUGEB’in
kurulmasıyla başlanan destinasyon pazarlaması, sektör paydaşları ile
toplantılar ve neler yapılmalı soruları ortak toplantıların ana gündem
maddeleridir.
Bütün
bu çalışmaların belirli bir harmoni içinde objektif ve rasyonel bir şekilde
planlanması ve yürütülmesi için bir üst kurula ihtiyaç vardır.
Başkanlığını;
belediye başkanının yapacağı bu kurulda Ayvalık’ta STK’ların birer
temsilcisinin ( Mimarlar Odası, Ticaret Odası, AYTUGEB, AYKÜSAD, AYOP, ASED,
Kent Konseyi, Ayvalık Ar-Ge vb. örgütler) bulunması yararlı olacaktır.
Sayının
artırılmaması kurulun mobil, hızlı ve efektif çalışması için önemlidir.
Bu
kurul sayesinde tekil yapılan çalışmalar imece usulü çalışma anlayışına
dönüşecek, hazırlanacak projelerde bölgenin ekolojik yaşam kapasitesi dikkate
alınacak ve hepsinden önemlisi bölgede yapılan çalışmalar herkes
tarafından sahiplenilecek ve kurumsal aidiyet çerçevesinde sinerji
yaratılacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder