3 Kasım 2022 Perşembe

 AYVALIK VE KÜMELENME – 5

 

SONUÇ ve ÖNERİLER

Ayvalık; lokasyon olarak stratejik bir noktadadır.

 Et­rafında; Kaz Dağları, Kozak yaylası, Sarımsaklı plajı, Cun­da ve 24 ada vardır.

 Ayrıca, Bergama, Truva ve Çanakkale Şehitliklere çok yakın mesafededir.

 Bir saatlik mesafede bir Avrupa ülkesine (Midilli-Yunanistan) geçme şansınız vardır.

Ayvalık’ta güneşin batışı ve doğuşu bile farklıdır.

Bu anı yaşamak isteyenler için önerimiz ilgili saatlerde Şeytan Sof­rasına gitmeleridir

 Sarımsaklı plajlarının temizlik ve uzunluk olarak  Türkiye’de ilk üçe girdiğini söyleyebiliriz.

Yörede; sualtı fauna ve florası çok zengindir.

Bir diğer değişle Ayva­lık tarih, kum, deniz, güneş, mutfak ve su altı-su üstü turizm değerleri açısından oldukça zengindir.

Küreselleşmeyle birlikte dünyanın ekonomik, sosyo-kültürel, psikolojik, siyasal birçok özellikleri değişime uğra­mıştır.

 Gelir düzeylerinde artış görülen sanayileşmiş ülke vatandaşları daha çok seyahat ve tatile zaman ve para ayır­maya başlamışlardır.

Yeni destinasyonlar arayan potansiyel seyahatçilerin talepleri çeşitlenmiş, hızlanmış ve seçicilik artmıştır.

 Bu taleplere toplu olarak karşılık vermek isteyen destinasyon yöneticileri ise kendi bölgelerinde turizmde kü­melenme çalışmalarını hızlandırmışlardır.

Porterin ünlü Elmas Modeli ile birlikte kümelenme kavramı bir çok proje ile Türk turizminde de uygulanmaya başlanmış ve başarılı örnekler gerçekleştirilmiştir.

 Bunun yanında mevcut veriler turizm kümelenmesinin ve bölgesel kalkınmayı sağlamada etkili olabileceğini de göstermektedir.

 Yapılan bu turistik faaliyetlerin turizm potansiyeline sahip ülke veya bölge ekonomilerine en önemli olumlu etkisi ge­lir artışı ve ekonomik büyümedir.

Turizm gelirleriyle milli gelirdeki artış arasındaki ilişkiyi inceleyen ampirik çalışmaların sonuçları da bu durumu doğrular nite­liktedir.

 Zira bu çalışmaların çoğunda milli gelir ile turizm gelirleri arasında pozitif ilişki olduğunu ortaya koymuştur.

Bunun yanında turizmin ödemeler dengesini düzenleme, çar­pan etkisi, istihdam alanı oluşturma, farklı kültürlerle etki­leşim sonucu ülkelerin sosyal yapılarının gelişmesi, turizm faaliyetlerine ev sahipliği yapan alanların korunması yoluyla çevrenin korunması gibi turizmin olumlu etkileri mevcuttur.

 Turizmde kümelenme ile ilgili başarılı örneklerden biri olan  Sultanahmet Turizm Kümelenmesi’ne; 2000 yılında başlanmış ve proje 2005 yılında küme oluşturulmasıyla ta­mamlanmıştır.

Bölgede bu kümelenme sayesinde ciddi dö­nüşümler (ciro, ortalama geceleme sayısı, harcama tutarla­rı, gelen turist sayısı vb) yaşanmıştır.

Sultanahmet Turizm Kümelenmesinin yanında henüz proje aşamasında olan ABİGEM tarafından hazırlanan Kayseri Kapadokya Tu­rizm Kümelenmesi Nihai Raporunda belirtilen Kapadokya Turizm Kümelenmesinin muhtemel etkilerine göre maliyet­lerin %5 - %10 arasında düşeceği belirtilmiştir.

Bu beklenti turizm kümelenmesinin maliyetleri düşüreceğini göstermek­tedir.

Aynı raporda satışların %10% - %20 arasında, karlılı­ğın %15 - %25 arasında, rekabetçiliğin %20 - %30 arasında artacağı öngörülmektedir.

 MEVKA Turizm Kümelenme­sinde 2023 yılındaki turizm hedefleri olarak turist sayısında 1.838.738den 10.107.500e, elde edilen gelirin 408,5 mil­yon dolardan 2.530 milyon dolara artması öngörülmüştür.

 Bu verilerle birlikte Sultanahmet Turizm Kümelenmesinden elde edilen veriler­le birlikte değerlendirildiğinde uygulanacak turizm kümelen­melerinin bölgesel kalkınmada etkili bir araç olacaktır.

 Turizm, turistik bölgelerde yaşayan yerel halk üzerinde büyük bir etkiye sahiptir ve yerel halk için önemli bir gelir ve istihdam kaynağı olabilir.

 Turizm, temelde bir bölgenin toplumsal yapısı, doğal ve kültürel mirasına bir tehdit duru­mu da yaratabilir.

Ancak, iyi planlandığında ve yönetildiğin­de yerel halkın korunması için önemli bir güç teşkil edebi­lir.

Bu etkiler, 1992’deki Yeryüzü Zirvesi’nde kabul edilen “Gündem 21’in” içerdiği, turizm sektörünün sürdürülebilir gelişim ilkelerini birleştirme gerekliliğinin tanınmasına yol açmıştır.

Yerel Gündem 21 bağlamın­da turizm için başarılı bir strateji ve çalışma planının üç un­suru bulunmaktadır.

  Bunlardan ilki; hem toplumda turizm için yön saptamak, hem de bunu geliştirebilmek için birlikte çalışmada paydaşların katılımı etkili kılabilmektir.

 İkincisi; sürdürülebilir turizm için; paydaşların görüşlerini yansı­tan ve turizm yönetiminin turistik bölgede düzenli yönetim fonksiyonları ile birleşmesini sağlayan, daha kapsamlı bir sürdürülebilir gelişim stratejisi içerisinde, bir yön tespit et­mektir.

 Üçüncüsü ise; böl­gede turizmin ekonomik, sosyal ve çevresel sürekliliğine yol gösterecek, strateji ile uyumlu takım çalışmaları saptamak ve uygulamaktır.

Taşıma kapasitesi, kaynaklara negatif etki yapmadan, ziyaretçi tatminini düşürmeden veya yöre toplumu ekonomisi ve kültürü üzerine istenmeyen etkiye neden olmayan maksi­mum kullanım olarak tanımlanabilir.

Tu­rizm taşıma kapasitesi; bir alanın turistleri, yeni turistik tesis ve etkinlikleri belli bir düzeye kadar karşılama yeteneği olarak da tanımlanabilir.

6 Aralık 2012 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan 6360 sayılı Büyükşehir Belediye Yasası ile Balıke­sir’in de Büyükşehir Belediyesi statüsüne geçmesi noktasında Ayvalık’taki iki ilçe belediyesi kapanmış (Küçük köy ve Altı­nova) ve bu iki ilçenin de Ayvalık nüfusuna eklenmesi ile kış nüfusu 60-65 bin kişi olarak saptanmıştır.

Bu nüfus özellikle yazın (Haziran-Temmuz-Ağustos) 400-500 binlere çıkmakta ve her anlamda yörenin taşıma kapasiteleri zorlanmakta­dır.

 Doğal olarak kış nüfusuna göre dizayn edilmiş yerel hizmetler (elektrik, su, zabıta, güvenlik, trafik vb. gibi) yaz aylarında zorlanmakta veya aksamaktadır.

 Bu noktada yerel yönetimlerin elini güçlendirmek için ilave personel istihdamı noktasındaki bürokratik ve yasal engeller kaldırılmalı ve turistik destinasyonlardaki yerel istihdam teş­vik edilmelidir.

Bu yapıldığı taktirde turistik yörelerdeki sür­dürülebilir turizm ve kalkınma ilkeleri daha kolay uygu­lanabilir hale gelecektir.

 Bu noktada dikkat edilmesi gereken bir diğer uygulama ise; turistik destinasyonları geçici olarak kullanan yerli ve yabancı turistlerin ekolojik çevreye karşı olan tutum ve davranışlarıdır.

  Burada temel amaç korunarak kullanma ilkesi olmalıdır.

 Ayvalık’ta 2009 yılında AYTUGEB’in kurulmasıyla başlanan destinasyon pazarlaması, sektör paydaşları ile toplantılar ve neler yapılmalı soruları ortak toplantıların ana gündem maddeleridir.

Bütün bu çalışmaların belirli bir harmoni içinde objektif ve rasyonel bir şekilde planlanması ve yürütülmesi için bir üst kurula ihtiyaç vardır.

 Başkan­lığını; belediye başkanının yapacağı bu kurulda Ayvalık’ta STK’ların birer temsilcisinin ( Mimarlar Odası, Ticaret Oda­sı, AYTUGEB, AYKÜSAD, AYOP, ASED, Kent Konseyi, Ayvalık Ar-Ge vb. örgütler) bulunması yararlı olacaktır.

Sa­yının artırılmaması kurulun mobil, hızlı ve efektif çalışması için önemlidir.

Bu kurul sayesinde tekil yapılan çalışmalar imece usulü çalışma anlayışına dönüşecek, hazırlanacak projelerde bölgenin ekolojik yaşam kapasitesi dikkate alınacak ve hepsinden önemlisi bölgede yapılan çalışmalar herkes tarafından sahiplenilecek ve kurumsal aidiyet çer­çevesinde sinerji yaratılacaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

  Kentleşmenin Yeni Bileşeni: Göç ve Turizm   Rotterdam, Hollanda’nın 750 bin nüfuslu bir şehri, dünyadaki modern mimarlık ürünleriyle ü...