KOZAK YAYLASI - 1
Toplumlar arasında ekonomik,
sosyal ve siyasal değişmenin en
önemli araçlarından biri olan turizm, son yıllarda ekonomik yararları nedeniyle
çeşitli bilimler tarafından üzerinde en fazla araştırma yapılan alanlardan biri
olmuştur.
Tüm dünyada deniz-kum-güneş üçlüsüne dayanan
hala en fazla turist çeken kıyı turizmi yanında turizmden daha fazla gelir
sağlamak amacıyla,
turizmi tüm yıla ve farklı
yörelere yaymak için çeşitlendirme çabaları ön plana çıkmaya
başlamıştır.
Kırsal turizm ya da köy
turizmi, yayla turizmi, termal turizm, inanç turizmi, kongre turizmi, kültür
turizmi, eko turizm gibi ismini sıkça duymaya
başladığımız turizm türleri üzerinde çalışmalar yoğunlaşmıştır.
İzmir ve yakın çevresinde
turizmi geliştirmek, tüm yıla ve yörelere yaymak adına yapılan çalışmalar
sırasında Kozak'ın turistik potansiyelinin üzerinde durulmadığı
hatta Bergama'nın tarihi ve kültürel turistik önemine rağmen hak ettiği ilgiyi
görmediği anlaşılmıştır.
Bergama'nın kullanılmayan en
önemli turistik çekiciliklerinden birini oluşturan Kozak yaylası ve
çevresindeki potansiyelden iç ve dış turizmde hiç
yararlanılmamaktadır.
Sadece ilkbahar ve sonbahar
aylarında güzel doğası, bitki örtüsü temiz havası ve su kaynakları ile ünlü yaylada
günübirlik rekreasyonel
faaliyetler amacıyla piknik yapılmaktadır.
Oysa, İzmir'in en seçkin
rekreasyon alanlarından biri olan yaylalar; dinlenme, köy yaşamını
gözleme, doğa yürüyüşleri, atla gezinti, bisiklete binme, manzara
seyretme ve fotoğraf çekme gibi çok
sayıdaki etkinlikler için son derece uygun bir ortam sunmaktadır.
Doğal, tarihsel ve kültürel
zenginlikleri, folklorik değerleri ile dikkat çeken Kozak’ta yayla turizminin
ve günübirlik rekreasyonel faaliyetlerin gelişmesi için son
derece uygun koşullar bulunmaktadır.
Bu çalışmada, Ege Bölgesi ve
İzmir'de turizmi çeşitlendirmek amaçlanmakla birlikte Kozak çevresine
doğaseverlerin ilgisini çekmek ve
yörenin çekiciliklerini coğrafi bir yaklaşımla ortaya koymak hedeflenmiştir.
Günümüzde
deniz-kum-güneş üçlüsüne dayanan en fazla turist çeken kıyı turizmi yanında
turizmden daha fazla gelir sağlamak amacıyla, turizmi tüm yıla ve farklı yörelere yaymak
için çeşitlendirme çabaları ön plana çıkmaya
başlamıştır.
Kırsal turizm
ya da köy turizmi, yayla turizmi, termal turizm, inanç turizmi, kongre turizmi,
kültür turizmi, eko turizm gibi ismini sıkça duymaya başladığımız turizm
türleri üzerinde çalışmalar yoğunlaşmıştır.
Kozak
çevresinde kırsal turizm kapsamında, yayla turizmi, eko turizm, köy turizmi gibi
turizm türlerinin geliştirilmesi düşünüldüğünde öncelikle
kırsal turizmin tanımlanması gerekmektedir.
Kırsal turizm
kısaca kırsal alanlarda gerçekleştirilen turizm türüdür.
Kırsal turizm;
yayla turizmi, köy turizmi, kamp-karavan turizmi, eko turizm, yeşil turizm gibi adlarla
anılırken kırsal mekanlar aynı zamanda bir çok turistik aktiviteye
(doğa-dağ yürüyüşleri, atla ya da bisikletle gezinti, fotoğraf çekme, avcılık, atıcılık vb) de zemin
hazırlamaktadır.
Son yıllarda
kıyılardaki yoğunluk nedeniyle insanlar sessiz,
sakin, kırsal alanlarda dinlenmeyi tercih etmeye başlamıştır.
Ege Bölgesi
kıyı turizmi olanaklarının yanısıra kırsal, inanç ve kültür turizmi gibi bir
çok turizmin gelişmesine olanak sağlayacak potansiyele sahiptir.
İzmir ve yakın
çevresinde turizmi geliştirmek, tüm yıla ve yörelere yaymak adına yapılan
çalışmalar sırasında Kozak'ın turistik potansiyelinin üzerinde durulmadığı
hatta Bergama'nın tarihi ve kültürel turistik önemine rağmen hak ettiği ilgiyi
görmediği anlaşılmıştır.
Bu çalışmada
Ege Bölgesi ve İzmir'de turizmi çeşitlendirmek amaçlanmakla birlikte
Kozak çevresine turizmcilerin ilgisini çekmek ve yörenin
çekiciliklerini coğrafi bir yaklaşımla ortaya koymak hedeflenmiştir.
Yöntem olarak
literatür taramasından sonra alan araştırmaları yapılarak gözlemlerde
bulunulmuş, turistik çekicilik yerinde görülerek belirlenmeye
çalışılmıştır.
İlgili kurum
ve kuruluşlar ziyaret edilmiş, özellikle Kozak köy muhtarları ve halkı ile yapılan
görüşmeler oldukça yararlı geçmiştir.
Ege
Bölgesi'nin dağlık ve geniş düzlükler içeren bazı kesimleri yaylacılığın
geliştiği yerler olarak öne çıkar.
Yazın çıkılıp
yerleşilen yüksek ve serin yerler olarak adlandırılan yaylaların bir kısmında geleneksel
olarak yaylacılık yapılmakla birlikte son
yıllarda dinlenme amaçlı etkinlikler de dikkat çekmeye başlamaktadır.
Ege
Bölgesi'nde Madra-Kozak kütlesi, Bozdağlar, Aydın Dağları ve
İçbatı Anadolu'daki yaylalar geleneksel yaylacılığın yapıldığı yöreler arasındadır.
Yaylaların
yazlık bir ikametgah ve mera alanı olarak kullanılması, ikinci bir
hayat ve geçim kaynağı yaratması, ya da tarım yapılması, köyden uzak ama
sosyo-ekonomik açıdan köye bağlı olması belli
başlı ortak özellikleridir.
Yaylalar
genellikle yükseğe çıkılan yerlerdir.
Ancak nadir de
olsa Muğla-Karabağlar yaylası gibi yükselti
itibariyle bulunulan yerden aşağı inilen yaylalar da vardır.
Günümüz
yaylalarındaki kullanımlar oldukça farklılaşmış, 1990'lardan
sonra rekreasyonel amaçlı yaylacılık gelişme
göstermeye başlamıştır.
Turizm
Bakanlığı'nın turizmi çeşitlendirme ve turizmi tüm yıla yayma çabaları içinde
Karadeniz yaylalarını turizme açma projesi, teknolojik donanımlar ve gelişmeler, ulaşım
olanaklarının artması sonucunda yaylalara kısa sürede
ulaşılması ve dinlenme amaçlı kullanımların ön plana çıkması ile yayla
kullanımında çeşitlilikler dikkat çekmeye başlamıştır.
Kozak yaylası
(burada birden çok yayla olsa da halk arasında Kozak yaylası
terimi kullanılmaktadır) Kozak-Madra kütlesinde yer alan bir yayla olup, İzmir'in
Bergama ilçesi sınırları içinde bulunan en
güzel ve önemli rekreasyon alanlarından biridir.
Bergama, Ege
Bölgesinin ve bu bölgenin merkezi sayılan İzmir'in kuzeyinde, Bakırçay
Havzası’nda kurulmuş eski uygarlık merkezlerinden biridir.
Bergama
ilçesini kuzeydoğuda Turanlı, kuzeybatıda Kozak, batıda
Dikili, güneydoğuda Kınık ilçesi, güneybatıda ise Zeytindağ yerleşmeleri
çevrelemektedir.
Kozak'ın bağlı
olduğu Bergama ilçesinde ilk turizm hareketleri, kuşkusuz yörenin
tarihsel ve kültürel zenginliklerine bağlı olarak gelişme
göstermiştir.
1980'li
yıllardan sonra, ülkemizde sağlanan barış ve huzur ortamı, turizmi
destekleyici ve geliştirici politikaların benimsenmesi turizmin
gelişmesine katkıda bulunmuştur.
Söz konusu
yıllardan itibaren turizm etkinlikleri ülke bütününde hızla
yayılmaya, turistik yatırımlar artmaya başlamış, bu durumdan Bergama da payını
almıştır.
Çünkü 1980'li
yıllarla birlikte ülkemize giriş yapan turist sayısında önemli artışlar
olmuş, turizmi çeşitlendirme ve alternatif turizm arayışları gündeme gelmiştir.
Bu gelişim
içerisinde, tarihsel ve kültürel zenginliğe sahip Bergama, İstanbul-Antalya
turlarını yapan turist guruplarının uğradıkları bir
yer özelliğini kazanmıştır.
Müze, Akropol,
Asklepion ve Kızılavlu gibi ören yerlerini ziyaret eden turist grupları kültür turizmi
kapsamında geldiği ve konaklamadığı için Bergama'da turizm bir gelişme
gösterememiştir.
İç turizm
faaliyetleri kapsamında ise Bergama Güzellik Ilıcasına şifa bulmak amacıyla
gelen yerli turistlerin olduğu, ancak konaklama imkanı sınırlı olduğu için yıl
boyunca gelenlerin sayısının çok az olduğu açıklanmaktadır.
Kaplıcaya
gelenlerin daha çok Bergama köyleri ile Dikili, Çandarlı ve Ayvalık gibi
yakın yerleşmelerden geldiği bilinmektedir.
Bununla
birlikte yine yakın çevre halkının günübirlik rekreasyonel faaliyetlerde
bulunmak ve piknik yapmak için Kozak'a çıktığı belirlenmiştir.
Bergama'nın
kullanılmayan en önemli turistik çekiciliklerinden birini oluşturan Kozak
yaylası ve çevresindeki potansiyelden iç ve dış turizmde hiç
yararlanılmamaktadır.
Sadece
ilkbahar ve sonbahar aylarında güzel doğası, bitki örtüsü temiz havası ve
su kaynakları ile ünlü yaylada günübirlik rekreasyonel
faaliyetler amacıyla piknik yapılmaktadır.
Oysa, İzmir'in
en seçkin rekreasyon alanlarından biri olan yaylalar; dinlenme, köy yaşamını
gözleme, doğa yürüyüşleri, atla gezinti, bisiklete binme,
manzara seyretme ve fotoğraf çekme gibi çok
sayıdaki etkinlikler için son derece uygun bir ortam sunmaktadır.
Kozak
yaylasının turistik çekiciliklerini anlatmadan önce doğal
çevre özelliklerini ve sosyo-ekonomik yapısını irdelemek gerekmektedir.
Kozak
yaylasının doğal çevre özellikleri
Herhangi bir
yerin turistik çekicilikleri saptanırken coğrafi verilerden mutlaka
yararlanılmaktadır.
Turistik çekicilikler genel olarak doğal
çekicilikler (yüzeyşekilleri, kıyılar, kıyı ve
plaj özellikleri, iklim, hidrografik özellikler, bitki örtüsü, ) ve
tarihsel-kültürel çekicilikler (antik kentler, kalıntılar, müzeler, el
sanatları, yöresel mutfak, müzik-dans-halk oyunları, tarihi
öneme sahip yerler vb) şeklinde sınıflandırılmaktadır.
Ayrıca ulaşım
olanakları, konaklama kapasitesi ve konaklama şekilleri, eğlence ve dinlenme
olanakları, turistik donanım ve organizasyonlar, alt ve üst yapı
yeterlilikleri de turizmin gelişmesinde etkili olmaktadır.
Konumu ve
ulaşımı:
Kuzey Ege alt
bölgesinde; Edremit Ovası ile Bakırçay vadisi arasındaki granitik Madra-Kozak kütlesi
geniş bir coğrafi birim oluşturur.
Bu kütlenin en
yüksek noktası Bergama'nın kuzey doğusunda (kuş
uçuşu 25 km.) l338m.ye ulaşır.
Madra-Kozak kütlesinin güneyinde ise
Bakırçay'ın katettiği, Bakırçay
vadisi ovaları uzanır.
Batıda Bayat
ve Çandarlı, orta kesimde Bergama, Soma, doğuda
Kırkağaç, Gelenbe ovaları bulunmaktadır.
Kozak yaylası
Ege Bölgesi’nin asıl Ege bölümünün, kuzey Ege alt bölgesinde, Bergama ilçe
sınırları içinde yer almaktadır ve kolaylıkla ulaşılmaktadır.
Selinos Çayı boyunca ilerleyen Kozak yolu
tümüyle asfalttır.
Kozak
yaylasının yerleşim merkezi olan Yukarıbey ile Bergama arası 20 km’dir ve 15-20
dakikada ulaşılmaktadır.
Asfalt yol
Yukarıbey’den sonra, Aşağıbey'e Kaplan’a, Çamavlu ve Güneşli'ye ulaşırken bir
diğer yol ile Terzihaliller ile çevre köylerine ulaşılmaktadır.
Kozak
yaylasına Ayvalık- Bergama yoluyla ulaşmak ta mümkündür.
Denize kıyısı
olmayan Kozak'a en yakın kıyı yerleşmesi Dikili'dir ve 45
km’lik mesafede yer almaktadır.
Deniz gümrük kapısı olarak Dikili (45km) ve
Ayvalık (60km) deniz
giriş kapılarına yakınlık Bergama'ya yabancı turist gelişi açısından avantaj
sağlamaktadır.
Bergama’nın
demiryolu ulaşımı açısından konumuna baktığımızda, en yakın
demiryolu Soma'dan geçmektedir ve ilçeye 42 km uzaklıktadır.
İzmir Adnan Menderes Havalimanı ise Bergama'ya
en yakın havalimanıdır.
Kozak'ın
coğrafi konumu ve sit şartları, ilçe turizminde hem olumlu hem de olumsuz
rol oynamaktadır.
Ana karayollarına
ve deniz kıyısına yakınlığı idari açıdan zengin
bir kültürel mirasa sahip olan Bergama'ya yakınlığı Kozak'ın
erişebilirliğini ve çekiciliğini artırmakta,
turizm için uygun koşullar
yaratmaktadır.
Bergama,
İzmir, Manisa ve Balıkesir il merkezlerine ortalama 100
km uzaklıktadır.
Ayrıca Ayvalık
gibi gelişmiş bir turizm merkezine yakınlığı tarihsel
ve kültürel değerler bakımından zengin olan Bergama'ya yerli ve
yabancı turist ziyaretlerini artırmakta (olumlu etki), ancak gecelemeleri
engellemektedir (olumsuz etki).
İzmir, Ayvalık gibi turistik yerlere
günübirlik mesafe içinde bulunan Bergama'da konaklamalar oldukça azdır.
Yüzey Şekilleri:
Ege
Bölgesi’nin kuzeyinde, Bergama’nın kuzeybatısında bulunan Kozak yaylası,
doğuda Madra Dağı, kuzeyde Yaylacık Dağı, batıda
Esirik Çayı ve güneyde Kozak Çayı (Madra Çayı) ile çevrilidir.
Kozak
granodioritik masifi Bergama, Ayvalık, Burhaniye ve
İvrindi arasında yükselir.
En yüksek
zirveyi 1338m yükseklikteki Madra Dağı'ndaki Maya
tepesi ile Kocadağ ve Kurtburun tepesi (968m) oluşturur.
Masifin orta
kesimi Kozak (Madra) çayının yerleştiği alüvyon ovalarının ortalama yükseltisi
400-500m, yaylalarının ortalama yükseltisi ise 800-1000m
arasında değişmektedir.
Geniş bir çam
ormanı ile örtülü yayla, manzara güzellikleri, arkeolojik
değerleri, dorukları, düzlükleri, kanyonları, jeolojik oluşumları, su kaynakları ve
kültürel değerleri ile ilgi çekmektedir.
İklim
özellikleri:
Kozak
çevresinin yer aldığı kuzey Ege alt bölgesi Akdeniz ikliminin etkisi altında
kalmakla beraber konum olarak kuzeyden gelen hava
kütlelerine açık olması, denizden uzak ve yükseltisinin kıyıya
oranla fazla olması nedeniyle kıyıda ve güneyde bulunan meteoroloji
istasyonlarına oranla daha serindir.
Zira bu durum
yazın önemli bir avantaj oluşturmaktadır.
Kozak'ta bir
süre ölçüm yapan Devlet Su İşleri'nin 33 yıllık ölçümlerine göre yıllık
ortalama sıcaklık 11.5 C, yıllık ortalama yağış 939mm'dir.
Hakim rüzgar
yönü ise kuzeydir.
Yörede en
soğuk ay Ocak ayıdır ve coğrafi enleme bağlı olarak sıcaklıklar güneye
doğru artmaktadır (Edremit
6.2 C, Ayvalık 7.6 C, Dikili 7.7 C).
En sıcak ay
Temmuzdur ( Edremit 25.7 C, Ayvalık 26.3 C).
Yıllık ortalama
yağış bakımından da Kozak iyi bir konuma sahiptir.
Kuzey Ege alt
bölgesinde ortalamalar 600-650 mm arasında değişirken Kozak’ın ki 900 mm’nin
üzerindedir.
Toprak
özellikleri ve bitki örtüsü:
Kozak
çevresinde kahverengi kireçsiz orman toprakları hakimdir.
Fıstık çamı
ormanlarının ana kayası granittir.
Granitin kaba
bünyeli ve gevşek topraklar vermesi ağaç köklerinin derine ulaşmasına
izin vermekte ve fıstık çamının gelişmesine yardımcı olmaktadır.
Hafif eğimli
bir tırmanışla ulaşılan Kozak yaylasında yol boyunca, çağla, ceviz,
incir, erik, çitlembik, zeytin, incir, asma, çınar, erguvan, böğürtlen, hayıt,
zakkum, dere boyunca çınar, kavak ağaçlarına rastlanır.
Yukarılara
doğru çıkıldığında ağaçlar birdenbire renk değiştirir, koyulaşır ve
fıstık çamlarının başladığı anlaşılır.
Daha
yükseklerde fıstık çamlarına yer yer karaçamlar eklenmektedir.
Orman altı
bitki örtüsü laden, üçgül, eğrelti, fiğ, yalancı burçak, kırmızı
yumak, tüylü meşe ve böğürtlenlerden oluşmaktadır.
Bu zengin
bitki örtüsüne, uzun süre dalında bozulmadan kalabilen Kozak üzümü ve
Kozak elması eklenerek çeşitliliği artırmaktadır.
Kozak
köylerinin yerleşme özellikleri ve sosyo-ekonomik yapısı
Kozak kütlesi
içinde Kozak çayının yerleştiği alüvyonlu ovada yer
alan köyler Kozak köyleri olarak anılmaktadır.
Geçen yüzyılda
kurulmuş Yörük yerleşmesi olan köyler kurucu Türkmen ailesinin veya boyunun adını
taşır.
Kozak
köylerinin coğrafi konumu, kolay ulaşımı, verimli ve zengin ard ülkeye bağlı oluşu yörenin eski çağlardan
beri yararlanılmasına
olanak tanımıştır.
Bergama ve
Kozak çevresi tarihin erken çağlarından bu yana yerleşime sahne olmuş, istilalara uğramış,
çeşitli uygarlıkların etkisinde
kalmıştır.
M.Ö.
2000'lerden itibaren yöre Misia, Eolia, Pitya uygarlıklarının yerleşim
yeri olmuştur.
M.Ö. 334
yılında Büyük İskender'in bölgeye geldiği ileri sürülmektedir.
Hellenistik ve
Roma dönemi özellikleri taşıyan bölgede fıstık,
mısır, üzüm ve şarap, tomruk üretimi yapıldığı anlaşılmaktadır.
Beylikler
Döneminde Karesi beyliğine bağlanan Kozak çevresi uzun süre
Karasi beyin oğlu Yahşibey tarafından yönetilmiştir.
1333 yılında
Bergama'ya uğrayan İbni Batuta Kozak'a çıkmış, çevrenin
güzelliğinden yemeklerinden ve ipekten yapılan giysilerden övgüyle
bahsetmiştir.
Osmanlı
döneminde Kozak'ta yayla hayatı yaşanıyordu.
Yazları
Edremit, Burhaniye, Altınova taraflarından Kozak yaylasına çıkma, kışları ise
deniz kıyılarına inme Yörüklerin en önemli hareketleri olarak
değerlendirilmekteydi.
Osmanlı
döneminde Bergama'da olduğu gibi Kozak'ta da tarım
ve hayvancılık en önemli geçim kaynağını oluşturmaktaydı.
Bizans
döneminde yoksullaşan Kozak çevresi Osmanlı Devletinin kuruluş ve
yükseliş döneminde yün, deri, üzüm, kuruyemiş, pekmez, turşu, abacılık ve
ipekçilik ürünleri ile dışa açılmış ve ün kazanmıştır.
Kozak adı
günümüzden 300 yıl önce Yörüklerin bölgeye yerleşmesi ile söylenmeye
başlamıştır.
Fıstık çamının
ürünü olan kozalaktan dolayı bu adın verildiği ileri
sürülmektedir.
Bugün Kozak'ta
Yukarıbey (bucak merkezi), Aşağıbey, Aşağıcuma, Ayvatlar, Çamavlu,
Demircidere, Göbeller, Hacıhamzalar, Hisar, Kaplan, Karaveliler,
Kıranlı, Okçular, Güneşli, Terzihaliller ve
Yukarıcuma olmak üzere16 köy vardır.
Yukarıbey
köyüne bağlı kullanılan 8-9 yayla bulunmaktadır.
Çamavlu'da ise
15-16 yayla yöre halkı tarafından kullanılmaktadır.
Kıranlı,
Terzihaliller, Göbeller, Yukarıcuma ve Kaplan köylerinin de 2-3 tane yaylası bulunmaktadır.
Kozak
köylerinde geleneksel yaylacılık daha
çok yörenin doğu kesiminde toplanmıştır.
Kozak
köylerinin toplam nüfusu 1927 yılında 5795, 1950'de 6398, 1975'te 7426,
2000 yılında ise 7918' e ulaşmıştır.
Kozak'taki
nüfus hareketlerini değerlendirecek olursak nüfus
sayımlarına baktığımızda artış oranlarının çok yüksek olmadığı hemen dikkati
çekmektedir.
Çünkü yapılan
görüşmelerde Kozak'ta aile başına 1-2 çocuk düştüğü, 3-4 çocuklu
ailelerin oldukça az olduğu belirlenmiştir.
Diğer kırsal
kesimlerdeki gibi çocuğun ekonomiye katkısı söz konusu değildir.
Üstelik çamlıkların küçük parçalara bölünmesi
üretim, bakım ve
hasat işlerini olumsuz etkilemekte ürün ve işçilik kayıplarına neden
olmaktadır.
Kozak halkı
göç düşünmez, kente yerleşmez ayrıca burada dışardan
gelip yerleşenlere de pek rastlanmaz.
Çünkü burada malı-mülkü, çamlığı-meşeliği
olmayan barınamaz, geçinemez.
Üniversite ve
yüksekokullarda okuyan gençler meslek edinerek köy dışında
geçimlerini sürdürür.
Ancak köylerde
onlar adına yapılmış evleri bulunmaktadır.
Kozak
köylerinin nüfus büyüklüklerine bakarsak Yukarıbey ve
(1288), Karaveliler'in (868) ilk sıraları aldığını görürüz.
Aşağıcuma,
Aşağıbey, Çamavlu’nun nüfusları ise 700’ü biraz aşmaktadır.
Diğer köylerin
nüfusu 200-500 arasında değişmektedir.
Büyük nüfuslu
köyler birkaç mahalleli iken diğerleri genellikle tek mahallelidir.
Yaylada yaşam
geleneksel özelliğini korumaktadır.
Halk su
kaynaklarına yakın yerleri seçerek çardak biçimi barınaklara
yerleşerek günlük faaliyetlerini yapmaktadır.
Kozak
köylerinde su kaynakları ve yüzey şekilleri yerleşmelerin
toplu olmasında rol oynamaktadır.
Yaylalarda
yerleşmeler nispeten dağılsa da suyun bulunduğu yerlerde bir toplanma
görülmektedir.
Köy konutları
günümüz mimari özelliklerini yansıtmaktadır.
Betonarme, 2-4
yana eğimli kiremit çatılı, 2-3 katlı evler çoğunluktadır.
Bunun yanı sıra
evlerin donanımı kullanılan elektronik eşyalar da kentten farklılıklar
göstermemektedir.
Çünkü Kozak
halkının gelir ve öğrenim düzeyi yüksektir.
Geleneksel
yapıyı koruyan tek katlı ahşap malzemeli evlerin sayısı azalmakla beraber çoğu
bakımsızdır.
Yayla
konutları ise derme-çatma konutlar ile çardaklardan oluşmaktadır.
Çardakların üç
yanı taşlarla çevrilip duvar boyu yükseltilir, üstü
ağaç dalları ile örtülür ve önlerinde her türlü yaz sebzesi yetiştirilir.
Kozak
köylerinde eğitim öğretim olanakları yeterli düzeydedir.
Hemen hemen
her köyün ilköğretim okulu vardır.
Kozak Lisesi ise gençlerin lise öğrenimi
tamamlayabilmesi için hizmet vermektedir.
Ayrıca Bergama
kent merkezine yakınlık ve çeşitli meslek liselerinin varlığı Kozaklıların
eğitim-öğretim seçeneklerini zenginleştirmektedir.
Kozak'ta
herkes okuma-yazma bilmektedir.
Hatta lise ve
üniversite mezunu gençlerin sayısı hayli fazladır.
Ege
Bölgesi’nin en geniş fıstık çamı ormanı Kozak’tadır.
Fıstık çamlarıyla kaplı bu yaylada geleneksel
olarak yaylacılık
faaliyetleri eski önemini yitirse de yıllardır yapılmaktadır.
Kozak’ın
geleneksel yaşamında en önemli geçim kaynağı fıstık çamıdır.
Özel mülkiyete
ait yaylalarda çam kozalakları, Şubat ayında 3-4
gün içinde toplanır, yazın da 5-6 günde harmanlanır.
Haziran ve
Temmuz aylarında evlerin önünde “harım” denilen yerde kıştan beri bekleyen
kozalaklar yayılır, güneşte açılması beklenir ve fıstıklar
kozalaklarından ayrılır.
Yüksekliği
30-35 m varan ağaçlardan ürünü toplamak zordur, ancak diğer
tarım ürünlerinde olduğu gibi çapalama, gübreleme, ilaçlama gibi zahmetleri
yoktur.
Yaylada fıstık
çamından sonra en önemli geçim kaynağını hayvancılık oluşturmaktadır.
Özellikle
büyükbaş hayvancılık Kozak çevresinde mandıracılığın
gelişmesini sağlamaktadır.
Çamavlu Tarım Kalkınma Kooperatifi aracılığı
ile yapılan Bergama peynirleri
pazarlarda aranmaktadır.
Bunun dışında
geçimlik düzeyde tarım yapılmaktadır
51 yaylada
yaklaşık 500 aile yaylacılık geleneğini sürdürmektedir.
Kozak'ın daha
çok doğusunda toplanan yaylalarda Nisan-Eylül
ayları arasında kalınmaktadır.
Bu sırada büyükbaş hayvan yetiştiriciliği
hakim olmakla beraber, küçükbaş hayvancılık da
yapılmakta ve bu tip hayvancılıkla uğraşanlar yaylada daha uzun süre (kasım
ayına kadar) kalmaktadır.
Yayla halkının
%60’ı büyükbaş, %40’ı küçükbaş hayvancılık yapmaktadır.
Ayrıca her
aile suyun olduğu yerlerde geçimlik düzeyde tarımsal
faaliyetlerde de bulunmaktadır
Önemli bir
ekonomik faaliyet olan hayvancılık ile elde edilen sütün bir kısmı, özel
mandıralar tarafından bir kısmı da Çamavlu Köyündeki Tarımsal
Kalkınma Kooperatifi tarafından toplanmaktadır.
Ünlü Bergama
peynirlerinin kaynağı da Kozak'tır.
Fıstık çamı da
aynı şekilde ya toptan alan özel şahıslara ya
da Çamavlu Kooperatifi aracılığı ile başta Ege Bölgesi ve
tüm yurda dağıtılmaktadır.
Kozak'taki
granit parke taşı üretimi de önemli bir geçim kaynağı olmaya başlamıştır.
Gri ve pembe
renkli granitler yapı taşı, döşeme ve aksesuar taşı olarak kullanılmaktadır.
Özellikle
yurtdışına da ihraç edilmesi ekonomik olarak önem taşımaktadır.
Terzihaliller,
Aşağıcuma, Hacıhamzalar granit ocaklarının yoğunlaştığı köylerdir.
150000 ton
civarında üretilen parke taşları ülke içinden başka Almanya, İsviçre
ve Arap ülkelerine satılmaktadır.
Bunların yanı sıra
Kozak’ta posta, telefon sağlık (sağlık ocağı), güvenlik (jandarma) hizmetleri
de yeterlidir.
Eczane
pastane, birahane gibi tesislerin bulunması Kozak’ı
diğer yaylalardan ayırmaktadır.
Kozak
yaylasının turistik çekicilikleri
Turistik
çekicilikleri doğal ve tarihsel-kültürel çekicilikler şeklinde
sınıflandırdığımızda Kozak'ın bu açıdan avantajlı olduğunu ifade edebiliriz.
Ulaşımı,
yüzeyşekilleri, iklimi, bitki örtüsü turizmi destekleyen niteliklere sahiptir.
Yörenin kırsal
özellikler taşıması turizm türleri bakımından çeşitlilik
sunmasına olanak sağlamaktadır.
Diğer bir
ifadeyle kırsal alanı paylaşan pek çok turizm türü ve turistik etkinlik vardır:
kamp-karavan turizmi, eko turizm, mağara turizmi, kış sporları ve dağ turizmi,
çiftlik turizmi, yayla turizmi ilk akla gelenler arasındadır.
Kırsal
alanların bir diğer özelliği de kırsal kültürle bütünleşerek, yörenin yerel
kültür özelliklerinin tanınmasına olanak sağlamasıdır.
Bu nedenle
kırsal mekanlar yerel kültürle birleşerek hem
kırsal hem de kültürel turizme zemin hazırlamaktadır.
Kozak yaylası
doğal güzelliklerinin yanı sıra gün ışığına çıkmayı bekleyen tarihi ve kültürel
değerleri ile yayla turizminin gelişmesine olanak tanır.
Perperene
antik kentinin kalıntıları, Aşağıbey’in
Çakıl yaylasında bulunmaktadır.
Bu antik kent
Ayvalık-Bergama yolu üzerinde, Aşağıbey
köyünün 1 km kuzeyinde bir yayla kentidir.
Bergama
Krallığı döneminde yaylalardaki verimli tarımsal alanların değerlendirilmesi
amacıyla kurulduğu ileri sürülmektedir.
Tiyatro, tapınak, agora ve hamam gibi
yapıların olduğu bilinmektedir.
Çamavlu
köyündeki Asar kale ile Roma ve Bizans dönemine ait çeşitli
kalıntılar Kozak’ın kültürel zenginliğini artırmaktadır.
Perperene
antik kenti kalıntıları Aşağıbey köyü karşısında bulunan Çakıl yaylasında
bulunmaktadır.
Perperene
küçük bir Akropol'ün içinde 2000 seyirci kapasiteli bir tiyatro, hamam ve tapınakları
ile dikkat çeker.
Okçular
köyünde bulunan, Roma ve Bizans özelliklerini yansıtan Okçular
Kalesi'nin sur duvarları ayakta kalmıştır.
Askeri ve
savunma özellikleri ağır basan kalede ev, saray, tapınak temelleri ve sarnıçlar
görülebilmektedir.
Göbeller
köyünün Roma ve Bizans döneminde dinsel bir merkez olduğu ve Hıristiyan
kesişlerin konakladığı bir yer olduğu ileri sürülmektedir.
Asar tepeye
doğru yükseldikçe kayalara oyulmuş mezarlar ve
lahit kapakları görülmektedir.
Kozak-Kıranlı
köyünde ise küçük bir kilisenin varlığı dikkat çekmektedir.
Yörenin yerel
kültürünü yansıtan halı, kilim, heybe gibi dokumalar ve bu
dokumalarda kullanılan kök boyalar, desenler, renkler oldukça ilgi
çekicidir.
Kozak halıları
Selçuklu halılarının bir devamıdır.
Geometrik,
çizgisel ve bitkisel motifli dokumalardaki hakim renk kırmızı ve
mavidir.
Ayrıca, beyaz,
sarı ve yeşil yardımcı renkler olarak kullanılır.
Kozak'ta
Çamavlu, Kıranlı, Terzihaliller, Hacıhamzalar, Aşağıcuma, Yukarıcuma ve
Yukarıbey halıcılıkta öne çıkan köylerdir.
Kozak
dokumalarının, halı, kilim, heybe, seccade, çorap, çuval, ekmek torbası gibi
çeşitleri bulunmaktadır.
Halı ve
kilimlerdeki dokuma şekilleri, boyama teknikleri, desenleri, biçimleri dokumaların
antika değer kazanmasına neden olmuştur.
Ayrıca
yazma-başörtüsü kenarlarına yapılan oyalar, el
sanatlarındaki bir başka zenginliktir.
Kozak
kültürünün en önemli yanlarından biri halkın gelenek
ve göreneklere bağlılıklarını sürdürmesidir.
Sözgelimi, kız
isteme, düğün, kına yakma, gelin oynatma, çeyiz serme, doğum, askere gönderme,
cenaze töreni, yeme-içme şekilleri, halk
oyunları halen Kozak'ta tüm canlılığı ve otantikliği ile yaşamaktadır.
Bununla
birlikte fıstık çamlarından ürünü toplamanın zorluğu bilinmekte ve bu gelenekleri de
etkilemektedir.
Şöyle ki
Kozak’ta fıstık çamını toplama, kurutma, kozalak ayıklama, künar süpürme, künar
süzme gibi gelenekler eğlenceli bir şekilde devam etmektedir.
Hatta fıstık
ağacına çıkamayana ya da çamdan düşene kız verilmemektedir.
Yerel kültür
ürünlerini koruyan ve yaşatan Kozak'taki bu durum turizm
açısından önemli bir çekicilik kaynağını oluşturmaktadır.
Kozak
kadınları çalışkanlıkları ve becerileri ile de dikkat çekerler.
Dokuma işini
bilmeyenin yuva kuramayacağına inanılır.
Ayrıca,
yoğurt, peynir, tereyağı, bulgur, erişte, tarhana, yufka, salça, pekmez ve yaz
sebzelerinin kurutulması kış için hala yapılan geleneksel hazırlıklardır.
Bu ürünlerin
turistik ürün haline getirilmesi mümkündür.
Çünkü kırsal
turizmde yerel kültüre ilişkin ürünler ilgi çekici bulunmakta, turistler bu tür
ürünleri yerinde görmek-izlemek istemekte hatta
bazı etkinliklere (köy sofrasında yemek yeme, ürün toplama, halı dokuma)
katılmayı arzulamaktadırlar.
Ancak bu
ürünlerden turizmde yararlanılması düşünülürken Kozak halkının gelenek ve
göreneklerine olan bağlılıklarını saygıyla karşılayan bir turizm anlayışının
geliştirilmesi gerektiğinin altını çizmemiz gerekmektedir.
Değerlendirme
ve sonuç
Doğal,
tarihsel ve kültürel zenginlikleri, folklorik değerleri ile dikkat çeken
Kozak’ta yayla turizminin ve günübirlik rekreasyonel faaliyetlerin gelişmesi için son
derece uygun koşullar bulunmaktadır.
Elverişli
ulaşımı, düzgün yolları, İzmir-Çanakkale-İstanbul gibi Türkiye’nin
önemli ulaşım güzergahlarının yakınında yer alması, kendi kültürel zenginliklerinin yanı sıra
dünyaca ünlü Bergama’ya çok yakın olması
Kozak’ın çekiciliğini artırmaktadır.
Ancak yayla
turizmi kapsamında Kozak’tan hiç yararlanılmamaktadır.
Yalnızca, Aşağıbey köyünde yazın kiraya
verilen evler bulunmakta ve günübirlik rekreasyonel
faaliyetler kapsamında piknik yapılmaktadır.
Bergama’ya
kadar gelen turistlerin sadece ören yerlerini gezerek ayrılması ve Bergama’da
konaklamaması turizmde önemli bir sorundur ve ancak turizm
türleri çeşitlendirilerek turistlerin burada kalması sağlanarak bu sorun kısmen
çözülebilir.
Kozak'ta
turizmin gelişmemesi için altyapı ile ilgili önemli bir sorun bulunmamaktadır.
Yöre halkının
tüm ihtiyaçlarının bu çevreden karşılanması turizm için önemli bir avantaj
oluşturmaktadır.
Ancak
konaklama için bazı tesislerin hazırlanması gerekmektedir.
Bununla
birlikte Kozak'ta dikkat etmemiz gereken bir nokta da burada turizmi geliştirmek
istiyorsak Kozak halkını mutlaka yanımıza almalıyız.
Kozak, doğası, gelenekleri ve görenekleri ile
yerel kültürün temsilcisi olarak, Bergama ve yakın çevresindeki turizm
etkinliklerini çeşitlendirebilecek güce sahiptir.
Burada turizmin Kozak halkının geleneksel
özelliklerine, yayla geleneğine zarar vermemesine dikkat edilmeli ve halkın
turizmi tanımasına zemin
hazırlanmalıdır.
Çünkü ekonomik
açıdan güçlü olan Kozak halkı, turizmin kıyılarda olduğu gibi çevreye ve
fıstık ağaçlarına zarar vermesinden korkmakta, bu nedenle
turizme-turiste karşı olumsuz düşünceler geliştirmektedir.
Aşağıda Kozak
ve turizm adına ön tespitlerimiz ve
ana hatlarıyla önerilerimiz sunulmaktadır.
Kozak'ın yayla
yada kırsal turizm kapsamında pek çok avantajı vardır.
Kendisinin
doğal ve tarihi-kültürel çekiciliklerinin yanı sıra dünyaca
tanınmış Bergama antik kentine yakın olması, Bergama
ilçe merkezine ve Manisa, Çanakkale, Balıkesir, İzmir gibi illere yakınlığı ve ulaşım kolaylığı önemli
bir kozdur.
Ayrıca
Bergama'da her yıl 400 bin civarında yabancı turistin müze
ve ören yerlerini ziyaret ettiğini düşünürsek, buraya gelenlerin küçük bir kısmının Kozak'a
yönlendirilmesi bile yeterli olacaktır.
Zaten amaç
Kozak'ı kitle turizmine açmak değil eko
turizm yaklaşımıyla turizmi geliştirmektir.
Kozak'ın Karadeniz
yaylalarından en önemli farkı, istenildiğinde
kıyı-deniz turizmi olanakları ile birleştirilebilmesidir.
Dikili,
Çandarlı, Ayvalık kıyıları yaz ayları boyunca Kozak'a gelenlerin denizden de
yararlanabilecekleri kıyı
turizmi olanağına sahiptir.
Konaklamaların
Kozak'ta gerçekleştirilmesi, bu kıyılardan bir rekreasyon
penceresi olarak yararlanılması mümkündür.
Yaylanın doğal
çevre koşullarına ve geleneksel yaşam dokusuna uygun konaklama tesisleri ile
yazlık konaklama yerlerinin düzenlenmesi yayla turizmi için
ilk şartlardan biridir.
Yayla
turizmine en uygun konaklama işletme şekli pansiyonculuktur.
Tam pansiyon
hizmetleri verilebileceği gibi yarım pansiyon ya
da yalnızca konaklama hizmeti sunulabilir.
Bu konuda
geleneksel konutlara sahip köylerde restorasyon çalışmaları ile eski konutlar
turizme kazandırılabileceği gibi yeni düzenlemeler yapılırken geleneksel yapıyı
korumaya ayrı bir özen gösterilmelidir.
Çevrede
gençler için tatil ve izcilik kampları kurulabilir.
Kampçılığın
diğer konaklama tesislerine göre daha ucuz olması, eko
turizm ile bağdaşması doğa severleri biraraya getirebilir.
Mecarayı
seven, doğa ile iç içe yaşamak isteyen gençler için Kozak son derece
uygundur.
Bu nedenle
gençlik turizminin bu kapsamda geliştirilmesi düşünülmelidir.
Gençlik
turizmi gelir düzeyleri turizme katılmalarına imkan vermeyen daha çok öğretmen ve
öğrencilerini kapsayan ve toplu olarak yapılan bir turizm türüdür.
l5-25 yaş
grubundaki bireyler bu gruba dahil edilmektedir.
Bu yaş
diliminde turizm isteği yüksek, zamanı bol, ekonomik koşullardaki olumsuz
gelişmelerden etkilenmeyen maceraya meraklı, değişime açık olan
gençleri daha çok öğrenciler oluşturmaktadır.
Kozak
yaylasında kampçılığa dayalı bir gençlik turizmi, uluslararası boyutta düşünülmelidir.
Çeşitli
milletlerden gençler bir araya getirilerek, İzmir hatta Türkiye'de bir ilki başlatmak
mümkündür.
Kurslar,
seminerler, yarışmalar, yöresel etkinliklere katılımlar, restorasyon,
ürün hasadına katılma, dokuma gibi etkinliklerde görev almak gençlere
seçenekler halinde profesyonel bir organizasyonla sunulabilir
Kozak'ın
tarihsel ve kültürel zenginlikleri ile birlikte yerel
kültürü benimseyen bir topluma sahip olması ve günümüzde de geleneklerini
yaşatması turizm için çok önemli bir çekiciliktir.
Kültür
turizminde yerel kültüre olan merak ve buna ilişkin deneyim
kazanma turizmde gittikçe önem kazanmaktadır.
Sözgelimi,
geleneksel sporlar (deve güreşi, boğa güreşi, cirit oyunları) el sanatları,
halk müziği, halk dansları gibi diğer kültürel değerler yaşatılmaktadır.
Herkesin ilgisini çekebilecek müzik, oyun,
festival, şenlik, yarışma vb. organizasyonlar ile tarihi ören yerlerine
yapılacak geziler, halkın bilgi, beceri ve yeteneklerini
sergileyebilecekleri programlar turistik
aktiviteler arasında ilgi çekici bulunmaktadır.
Ancak burada
turizmi geliştirmeyi planlarken kültür, otantik haliyle turiste sunulmalı,
turisti memnun etmek isterken yöre halkının geleneksel yaşam
şekline zarar verilmemeli özgünlük mutlaka korunmalıdır.
Kültürün
tanıtımı gerçek yaşamdan kesitlerle yapılabileceği gibi çeşitli
animasyonlarla da yapılabilir.
Yaylalarda
doğa yürüyüşleri, bisiklet ve atla gezinti için mevcut ya da yeni
güzergahlar belirlenmeli, bunlar doğal ve
geleneksel yapıyı bozmadan yapılmalıdır.
Günlük, yarım
günlük ya da birkaç saatlik tematik geziler kırsal
turizmin ayrılmaz bir parçasıdır.
Kozak'ta orman
içinde yürüyüşler düzenlenebilir, köyler arası ya
da Kozak'tan deniz kıyısına, Kozak'tan Bergama'ya, doğa,
tarih ve kültür içerikli yakın çevre turları düzenlenecek güzergahlar
belirlenebilir.
Sözgelimi;
Yukarıbey, Aşağıbey, Kaplan, Çamavlu Hacıhamzalar ve
Terzihaliller köyleri çevresinde Kozak çayı boyunca doğa yürüyüşleri yapılacak,
değişik bitki türleri görülebilecek, manzara seyredilecek, kır kahvelerinde
ve köy evlerinde dinlenilecek yerler vardır.
Bergama'nın en
önemli tarımsal ürünlerini oluşturan zeytin, pamuk, tütün, çam fıstığı ve üzümün toplanması,
işlenmesi turistin ilgisini çekebilecek etkinliklerdir.
Bu yerel
ekonomik ürünleri değerlendirmenin bir yolu da onların
yerinde satışının yapılmasıdır.
Özellikle
fıstık çamı, üzüm ve süt ürünlerinin standart ambalaj ve
kalitede markalı ürün satışları yapılmalıdır.
Ayrıca bu
ürünlerden yapılmış yiyeceklerin ve yerel yemeklerin sunulduğu kır lokantaları özellikle
yabancı turistin en fazla ilgi göstereceği konulardan biridir.
Çünkü yerel gastronomi kırsal turizmin diğer
turizm türlerine göre en önemli
üstünlüklerinden biridir.
Günübirlik
rekreasyon faaliyetlerine yönelik piknik yerleri, manzara seyir
teraslarının düzenlenmesi de buraya olan ilgiyi artıracaktır.
Ancak kapasite
sınırlı tutulmalıdır.
Kozak çevresi
kırsal turizm, yayla turizmi ve eko turizm türlerinin uygulanması için
elverişlidir.
Ancak, Kozak
çevresini tamamıyla turizme açmak yerine örnek
bir köyün ya da yaylanın turizme açılması ve bir model geliştirilmesi belki
öncelikli olarak yapılabilir.
Çünkü somut
bir örnekle turizmi yöre halkına tanıtmak, öğretmek
turizmin benimsenmesi için bir adım olabilir.
Yöre halkı ile
yapılan görüşmelerde kıyı yerleşmelerinde görülen düzensiz yapılaşma
nedeniyle turizm ve turist ile Kozak'ın doğal-kültürel
çevresinin bozulacağı endişesini taşıdıkları görülmüştür.
Bu endişe
oldukça yerindedir.
Ama Kozak'ta
sürdürebilir turizm bakış açısıyla eko turizm çerçevesinde bir turistik gelişme
planlanmalı ve hiçbir zaman kitle turizmi ile kısa zamanda çok kazanç düşüncesi
ön planda olmamalı ve halk buna inandırılmalıdır.
Aksi halde
halkın desteğini almadan turizmin geliştirilmesi beklenemez.
Türkiye için
olduğu kadar Bergama ve Kozak’ın da tanıtıma ihtiyacı vardır.
Bu nedenle
tanıtım, reklam çalışmalarının artırılması ve
farklı turizm türlerinin ulusal ve uluslararası pazara sunulması gerekmektedir.
Genel olarak
kapalı bir toplum özelliği gösteren Kozak halkının, ekonomik kazancı
yeterli olduğu için turizme pek ilgi göstermedikleri burada yapılan görüşme ve araştırmalarda
ortaya çıkmıştır.
Ancak halka
turizmi yeterince anlatmak, onların birbirleriyle kaynaşmasını sağlayacak
etkinlikler düzenleyerek halkın turizmi ve turisti tanımasına zemin hazırlamak
gerekmektedir.
Kozak'ta
turizmin gelişmesi için altyapı ile ilgili önemli bir sorun bulunmamaktadır.
Yöre halkının
tüm ihtiyaçlarının bu çevreden karşılanması turizm
için önemli bir avantajdır.
Ancak
konaklama için gerekli tesislerin hazırlanması gerekmektedir.
Bununla
birlikte Kozak'ta dikkat etmemiz gereken bir nokta da burada
turizmi geliştirmek istiyorsak Kozak halkını mutlaka yanımıza almalıyız,
karşımıza değil.
Özellikle yöre
halkı turizm ve evlerini turiste açma konusunda yüreklendirilmeli, halk asla
ihmal edilmemeli, yörede dışarıdan gelen yatırımcılardan çok, halka öncelik
verilmelidir.
Çünkü geleneksel kimliğini ve yapısını koruyan
Kozak yaylası fıstık
çamı yetiştiriciliği ve hayvancılıkla geçimini sağlamakta ekonomik olarak
sıkıntı çekmemektedir.
Bu nedenle
turizme ve turiste pek sıcak bakmamakta hatta yabancıları fıstık çamlarına
verecekleri zarar nedeniyle tedirginlikle karşılamaktadır.
Halk, hafta sonu
pikniğe gelenleri ateşlerini söndürmeleri konusunda uyarmakta, ağaçların
altında kuruyan ot ve yaprakları sürekli
temizleyerek yangına karşı önlem almaktadır.
Kozak
yaylasına hafta sonları pikniğe gelen yerli turistlerle yapılan görüşmelerin sonuçlarını kısaca şöyle
özetleyebiliriz:
Kozak yaylası
daha çok doğasının güzelliği, havasının temizliği, fıstık
çamlarının zenginliği, bol su kaynakları ve düzgün ulaşımı nedeniyle tercih
edilmektedir.
Hafta sonları
bu çevrede günlük rekreasyonel etkinliklerde bulunanlar arasında birden fazla
gelenlerin oranı hayli fazladır.
Yerli
turistler yörenin iyi tanıtılmadığını belirtirlerken, konaklama ve yeme içme tesislerinin olmamasına da
dikkat çekmişlerdir.
Yöreye özgü halı, kilim gibi turistik el
sanatlarına yönelik ürünleri bulamadıklarını da ifade edenler, ayrıca halkın
turizme uzak kaldığını ve daha fazla ilgi göstermesi
gerektiğini de vurgulamışlardır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder