3 Kasım 2022 Perşembe

 AYVALIK VE MİDİLLİ -3   

 

Turizmde Destinasyonlararası Bütünleşme:

Turizmde kısaca “varış noktası” ya da “turistin yaşadığı yerden ayrılıp, tatil, iş gezisi vb. için gideceği yer” olarak tanımladığımız destinasyonlar, turizmde bütünleşmeye yol açan çok çeşitli ortaklıklara gitmektedirler.

 Aslında daha ilk başta destinasyonun kendisi, turist denilen tüketici gruba (müşterilere) bütünleştirilmiş hizmetler (ürünler) sunması ve sunduğu coğrafi mekanın da “ilişkiler bütünü” olması nedeniyle bütünleşmeyi temsil etmektedir.

  Çünkü turizm bölgeleri, turizm ürünlerinin karışımı niteliğinde olup, müşterilere bütünleşik bir deneyim sunarlar.

Kentler arasındaki “kardeş kent, ikiz kent” uygulamalarında görüldüğü üzere destinasyonlar arasında da çeşitli ortaklıklara imzalar atılmaktadır.

 Bu ortaklıkların temelinde; turizmin rekabet ortamında birlikte hareket etmek; olanakları ekonomik kullanım ilkesine uygun biçimde ortaklaşa değerlendirmek yatmaktadır.

 Mekan kullanımında tekrarları önleyerek işletmelerde atıl bölümleri ortadan kaldırmak, gelir getirici kullanımlara daha çok yer vermek, ortak ihtiyaçları bu amaçla yapılmış tesislerde karşılamak söz konusudur.

  Bu şekilde, yeni turizm yatırım alanları planlamasında toplantı, eğlence, alış-veriş gibi hizmet olanaklarını otellerde daha sınırlı tutup,yakın yerleşimlerde ortak amaçlı işletmeler kurmak hedeflenmektedir.

 Bu yeni anlayış; destinasyonların birbirleri ile rekabet etmeleri yerine, birbirlerini destekleyerek gelişmelerini özendirmektedir.

 Kitle turizmi ve 3S odaklı uygulamaların eskimeye başladığı günümüzde, talebe hızla cevap verebilmek açısından destinasyonlararası bütünleşme bir çözüm olarak seçilmektedir.

 Dünyada birbirine komşu pek çok kent/destinasyon arasında işbirliği çalışmaları yürütülmektedir.

 Örnek vermek gerekirse;Edinburg-Glasgow, Milano-Torino,Vancouver-Seattle, San Diego-Tijuana vd.

Türkiye’de de bu konuda çeşitli olanakların olduğu ileri sürülmektedir:

· Nemrut Dağı için Malatya ve Adıyaman’ın bütünleşmesi,

 · Kruvaziyerlerle limanlarımıza gelen yolcuların havayoluyla aynı gün içinde Kapadokya, Çorum ve Doğu Anadolu turlarına katılmasının sağlanmasıyla kıyı ve iç kısımların bütünleşmesi,

 · 2010 Avrupa Kültür Başkenti İstanbul’un “Osmanlı'nın Üç Başkenti” adlı bütünleşik bir projede yer alması gibi.

 

Turizmde Ülkelerarası (Sınırötesi) Bütünleşme:

 Sınır komşuluğu yapan ülkeler arasında aynı coğrafi bölgeyi paylaşan ya da birbirinin devamı olan bölgeler/ülkeler arasında ortak projeler yapılmaktadır.

 Bu tip sınır ötesi turizm projelerinin iki kategoriye ayrıldığı görülmektedir:

 · Birincisi; mevcut turistik arzı sınırötesi ölçekte yeniden ele almak (turistik arzı bütünleştirme, ortak promosyonlar ve ortak pazarlama, )

 · İkincisi; ilk defa sınırötesi boyutta orijinal yeni projeler üretmek.

Avrupa Komisyonu’nun sınırötesi işbirliklerini geliştirmeye yönelik “Interreg Programı” çerçevesinde turizm projelerinin genel hedefi; turizm alanında sınır ötesi kimliği ortaya koymaya fırsat veren bölgeler arasında eylemler başlatmaktır.

Böylece sınırötesi turizmin gelişmesi şunların yerine getirilmesiyle gerçekleşecektir:

· Ortak yöntemler ve araçlar yaratma,

· Yerel aktörlerin bir araya gelmesiyle turistik yerleri ve alanları birlikte planlama

· Tanıtım ve pazarlamayı ortak organize etme

· Bilgi toplumundan yararlanma

· Yerel aktörlerin eğitimi için etkinlikler ve yeni turistik ürünler yaratma.

Ortak turistik eylemlere ait bazı örnekler şu şekilde sıralanmaktadır.  

· Turistik yerlere ortak ulaşabilirliği sağlama (anlaşmalı bölgelerde geçerli biletler ve müze girişleri için “pass” lar),

· Sınırötesi turistik haritalar ve rehber kitaplar yayımlama  (örneğin, Leman Gölü Konseyi ve Sınırsız Leman Derneği’nin ortak yayını olarak Leman Gölü çevresindeki Fransa ve İsviçre’ye ait 142 turistik yerin bir rehber kitapta toplanması),

· İnternet ve medyadan yararlanma; elektronik turizm enformasyon ağı yaratma, ortak web siteleri kurma, şehirlerarası ortak çalışma grupları oluşturma (Kültür ve turizm gibi), internet üzerinden ortak rezerve sistemi kurma,

 · Sınırötesi yürüyüş yolları, keşif gezileri, bisiklet ve atlı gezi turları düzenleme,

· Turizm sektöründe çalışanlar için turizm ofisleri tarafından ortak eğitimler organize etme,

· Yerel halkı bilinçlendirmek için sınır ötesi ortak çalışmalar yapma (örneğin doğal parklardaki bitki ve hayvanlarla ilgili gençleri duyarlı kılma),

· Ortak sergiler, gezici sergiler düzenleme (örneğin Fransa, Almanya ve Lüksemburg arasında “Sınırsız Bahçeler” ağının kurulması),

 · Kültürel alanları bir ağ halinde ortak değerlendirme ve yönetme (Akdeniz’de Roma Yolları gibi).

Komşu ülkeler arasında bazen aynı coğrafi birimin (göl, deniz, akarsu, dağ, vb) paylaşılması, aralarında turizm ortaklığının da doğmasına yol açmaktadır.

 Sözgelimi Leman (Cenevre) Gölü, Fransa ve İsviçre’ nin ortak gölüdür, o nedenle 1995 yılında 12 Fransız ve İsviçreli, “Sınırsız Leman Derneği” ni kurmuşlar, ortak sayısı 1999 da 27 üyeye yükselmiş ve bugün 40 ortağa ulaşmıştır.

 Derneğin başarıya ulaşması, bir konseptinin ve yönetmeliğinin olmasına, çok sayıda ortak faaliyet yürütmelerine bağlanmaktadır.

 Derneğin amacı, Leman bölgesinin, komşu Alplerin ve Gruyère yöresinin miras zenginliklerini müşteri değişimi yaparak dinamik bir yaklaşımla değerlendirmektir.                     

Avrupa’da bir başka coğrafi mekan, şu sloganla turizmde bütünleşmeye vurgu yapmaktadır :

“Üçlü Ren Bölgesi: Avrupa’nın Kalbinde Üç Ülke Tek Destinasyon”.

Bu üç ülke; Fransa, Almanya ve İsviçre’ dir ve Ren Nehri etrafında bir ortak bölge oluşturmuşlardır.

Üçlü Ren Bölgesi, temelde bir ekonomik bölge, üç uluslu bir yaşam alanıdır.

Bu topraklar, yüzyıllardan beri kültür, mimarlık ve aynı dilin tanıklık ettiği ortak tarihe sahip, bugün 2.3 milyon nüfuslu bir kavşak bölgesidir.

 Amaç; bu üç uluslu mekanda turizmi birlikte geliştirmektir.

Sınır ötesi işbirliklerine, aynı zamanda mekansal bütünleşmeye en güncel ve en başarılı örneklerden birisi “L’Espace Mont-Blanc/Mont-Blanc Bölgesi” olup, Alp Dağları’nı paylaşan Fransa-İsviçre-İtalya’ nın birbirine yakın bölgeleri arasındaki girişimdir.

Alp Dağları’nın bu üç ülke tarafından paylaşılmış olmasına rağmen doğal ve kültürel kaynakların “sınır ötesi tek marka” halinde korunması ve değerlendirilmesine karar verilmiştir.

Doğal ve kültürel mirası yönetmek için 1986 yılından itibaren önce ortak politikalar tespit edilmiş, ardından ortak çalışma yöntemleri, sınır ötesi bir ağ ve denetim yapısı geliştirilmiştir.

Araştırmalar 1992’de başlamış ve pilot projeler yapılmış, 1995’de sınır ötesi GIS (Coğrafi Bilgi Sistemi) yaratılmış,1998’de sürdürülebilir kalkınma taslağı hazırlanmış ve 2007’den itibaren de uygulamaya konulmuştur.

Bu girişimin dört temel hedefi arasında “doğal ve kültürel kaynakların korunmasına uyum gösteren bütünleşmiş turizmi teşvik etmek” yer almaktadır.

 Ayrıca gelecekle ilgili on temel stratejiden biri olan “sosyal bağlılığı-ortaklığı güçlendirmek için sınırötesi girişimleri teşvik etmek”,  turizmde çok yönlü işbirliklerinin önünü açmaktadır.

 Alpler için bütünleşik turizm kapsamında gerçekleştirilen çalışmalar; mekana ait düzenlemeler, sosyo-kültürel etkinlikler ve doğa yürüyüş güzergahları adı altında üç grupta toplanmıştır.

Alpleri içine alan bir başka ortaklık;Fransa, İsviçre ve İtalya sınır bölgeleri arasındadır.

 “Batı Alpler İş Topluluğu”, 1982 yılında bir protokol imzalanarak yaratılmış, topluluk 2006 yılından itibaren, “Akdeniz Alpleri Avrupa Bölgesi” oluşumuna katılmıştır.

Bu oluşumun birbirine komşu beş bölge arasında bağlantıları güçlendirme amaçları ve beş öncelikli çalışma konusu içinde kültür ve turizm de yer almaktadır.

Turizmi ortak geliştirme adına yapılacakların başında; turizmi mevsimlere yaymak, yakın çevre turizmini geliştirmek ,başarılı deneyimleri paylaşmak vd. gelmektedir.

 Mekansal ortaklığa ait bir diğer girişim de Fransa ve İspanya arasında 2004 yılında “Akdeniz-Pireneler Avrupa Bölgesi” adı altında yaratılmış, toplam 13 milyon nüfusa sahip üç bölgeyi içine almıştır.

Bu sınırötesi bölgesel oluşumun önemli altı stratejik hareket noktası arasında “turizm ve miras” yer almaktadır.

Fransa-İspanya Arasındaki Sınırötesi Bölgesel Oluşum

Turizmde ülkelerarası bütünleşmeye bir diğer örnek Danimarka ve İsveç arasında görülmektedir.

“İki ülke-tek destinasyon” sloganıyla yola çıkılarak, Kopenhag ve Malmö arasındaki denizaşırı Oresund Bölgesi’nin ortak pazarlanmasını amaçlayan bir proje hazırlanmıştır.

Turizmde doğrudan sınır ötesi işbirlikleri dışında, geniş kapsamlı ve birtakım sorunlardan yola çıkılarak yaratılan genel çerçeveli sınır ötesi işbirlikleri bulunmakta, turizm de kimi zaman bunların içinde yer almaktadır.

Avrupa Birliği’nin de kuruluş hedefinde varolan bu işbirlikleri, birçok programla desteklenmekte, ikili veya çoklu anlaşmalara imzalar atılmaktadır.

 Sözgelimi; AB ne yeni katılan ve aday ülkeler arasında sınırötesi ilişkileri güçlendirmek ve sorunlara ortak çözümler bulmak amacıyla hazırlanan programlar içerisinde turizm projeleri yürütülmektedir.

Bunlardan biri, Avrupa Komisyonu tarafından 2008 yılında onaylanan IPA Programı (Katılım Öncesi Mali Yardım, 2007-2013 dönemi) kapsamında, Marcaristan-Hırvatistan Sınırötesi İşbirliği Projesi’dir.

  Projenin turizmle ilgili kısmında; Tuna Nehri’nin her iki kıyısındaki bölgelerin kırsal kimliğine bağlı olarak doğal ve kültürel mirasa dayalı, sürdürülebilir turizm ilkelerinin uygulandığı ekoturizm ve kırsal turizmin geliştirilmesi, birinci öncelikli hedef seçilmiştir.

 Her şeyden önce, akarsu ekosistemine uyumlu bir çevre altyapısının iyileştirilmesi için planlanlama yapılması öngörülmüştür.

Bir başka örnek; 2004-2006 yılları arasında uygulanan Türkiye-Bulgaristan Sınır Ötesi İşbirliği Programı (PHARE)’ dır.

Program, Bulgaristan'ın Haskova, Yambol ve Burgas, Türkiye'nin Edirne ve Kırklareli illerini kapsamaktadır.

 Programın amacı, sınır bölgesinde işbirliği ağları oluşturarak ekonomik sorunların üstesinden gelmeye yardımcı olmak, sınırdaki ilişkileri yoğunlaştırmak, çevre sorunlarını ve nüfusun hayat standartlarını iyileştirmek yoluyla sınır bölgesinin dengeli ve sürdürülebilir kalkınmasına katkıda bulunmak ve izolasyonu azaltmaktır.

  “Ortak Programlama Belgesi”ne göre öncelik alanı bulunmakta ve bunlardan “İnsandan İnsana Faaliyetler” içinde turizme yer verilmektedir.

  Planlanan ortak faaliyetler şunlardır: sınır bölgesindeki ortak kültürel, mimari, sanatsal, tarihi, doğal ve turistik kaynakların korunması, onarımı ve tanıtımı ile ilgili ortak projelerin hazırlanması ve uygulanması;

ortak mirasın turistik ögelere dönüştürülmesi ve kültürel ve tarihi merkezlerin turizm merkezleri haline getirilmesi; alternatif turizm türlerinin geliştirilmesi ve sezona bağımlılığı azaltmaya yönelik ortak projelerin hazırlanması;

sınır ötesi ortak tatil paketleri sunma olasılığının araştırılması;

turizme yönelik ortak pazarlama ve tanıtım faaliyetlerinin yürütülmesi;

 sınır ötesi eğlence faaliyetlerinin kolaylaştırılmasına dönük girişimlerin geliştirilmesi ve tesislerin yenilenmesi hizmet kalitesi ve çeşidinin modern turizm endüstrisinin standartları ve şartlarına yaklaştırılması.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

  Kentleşmenin Yeni Bileşeni: Göç ve Turizm   Rotterdam, Hollanda’nın 750 bin nüfuslu bir şehri, dünyadaki modern mimarlık ürünleriyle ü...