3 Kasım 2022 Perşembe

 AYVALIK VE TARIM TURİZMİ

 

Dünyada özellikle son elli yıllık dönemde yaşanan ekonomik, sosyal ve teknolojik gelişmeler turizm faaliyetlerine katılan insan sayısında önemli bir artışa sebep olmuştur.

Birleşmiş Milletler Turizm Örgütü verilerine göre uluslararası turizm faaliyetlerine katılan insan sayısı 2018 yılında %5 oranında bir artış ile toplam 1 milyar 87 milyon kişiye ulaşmış olup, bu artış dünyada seyahat eden ek 52 milyon turist sayısı anlamına gelmektedir.

Son yıllarda sadece turist sayısında değil turistik talep ve tercihlerde de önemli değişiklikler meydana gelmiştir.

 Önceleri sadece deniz, kum, güneş turizmi olarak algılanan kitle turizminin ön planda olduğu yapı, zamanla değişmiş ve alternatif turizm türleri ortaya çıkmıştır.

Ekoturizm, köy turizmi, çiftlik turizmi, agro turizm gibi isimlerle de adlandırılan tarım turizmi son yıllarda kırsal turizmin bir alt kolu olarak ortaya çıkan alternatif turizm türlerinden biridir

 Literatürde farklı şekillerde tanımlanan tarım turizmi genel olarak ziyaretçileri çekmek amacıyla çalışan bir çiftlikte geliştirilen her türlü aktivite olarak ifade edilmektedir.

Aynı zamanda tarım turizmi zirai girişimciler ve onların aile üyeleri tarafından yapılan çiftlik işleriyle bağlantılı ve  o işleri tamamlayıcı niteliğe sahip olan konaklama aktiviteleri olarak da tanımlanmaktadır.                       

Bir diğer tanımlamaya göre ise, tarım turizmi hâlihazırda çalışan bir çiftlik ile turizm öğesini birleştiren kırsal yatırımlar olarak açıklanmaktadır.

Turistlerin çiftlikte konaklamaları, kendi ürünlerini toplamaları, halk pazarlarını ve tarımsal festivalleri ziyaret etmeleri, çocuklar için eğitici çiftlik turları düzenlemeleri gibi faaliyetler tarım turizmi kapsamında değerlendirilmektedir.

 Becattini ve Omodei’ye göre tarım turizmi ziyaretçilere doğaya ve çiftlik yaşamına ilişkin gelenek ve görenekleri deneyimleyerek kırsal dünya ile birebir ilişki içinde olma şansı vermektedir.

Tarım turizmi ile birlikte çiftçiler misafirlere yalnızca taze ürün ve konaklama imkanı sağlamakla kalmayıp; sosyo-kültürel deneyimleri de barındıran çok yönlü bir hizmet sunmaktadır.

Bernardo tarım turizminin yararlarını tarım endüstrisi ve kırsal toplum-kırsal bölge olmak üzere iki ayrı kategoride ele almaktadır.

Çiftlik aktivitelerinin, çiftlikteki gelir akışının sürdürülebilirliğini ve yerel tarım ürünlerinin bilinirliliğini artırmak tarım turizminin tarım endüstrisine olan yararlarındandır.

 Yeni iş olanakları yaratarak ve yerel işletmeler için ek gelir sağlayarak yerel ekonomiye istikrar kazandırması ise tarım turizminin kırsal toplum- kırsal bölge açısından değerlendirilebilecek yararlarıdır.

Ayrıca çiftliklerin sunduğu ürün ve hizmetlerin bilinirliliğini artırmak amacıyla gerçekleştirilen pazarlama aktiviteleri de çiftliğe daha fazla ziyaretçi çekmesi ve çiftliklerde satışların artması bakımından önemlidir.

 Yiyecek- içecek turizm sektörünün önemli bir bileşenini temsil etmektedir.

 Yerel ürünlerin turistler tarafından tercih edilmesi tarım turizmini geliştirmekte ve dolayısıyla yerel ekonomiye de canlılık kazandırmaktadır.

 Yerel üretimden soyutlanması imkansız olan tarım turizminde şarap, zeytin ve zeytinyağı gibi özellikli yerel yiyecek ve içecekler çoğu zaman eşsiz ve otantik bir deneyim arayan turistler için motive edici bir faktör olarak karşımıza çıkmaktadır. 

Alonso zeytin üretimi ile turizm ilişkisini konu edindiği çalışmasında aynı şarap bölgelerindeki üreticiler gibi zeytinyağı üreticilerinin de turistlerin ürüne gösterdikleri yoğun ilgiden faydalanarak turistlere yiyecek içecek ve konaklama hizmetinin yanında çeşitli eğitici etkinlikler düzenleyerek de gelirlerini artırabileceklerini belirtmektedir.

 Ekonomisi büyük oranda tarıma dayalı olan ülkelerde, yöresel ürünlerin üretimi ve ihracatının sağlanması oldukça önemlidir.

 İtalya, İspanya, Yunanistan gibi ülkelerde tarım turizmi önemli bir bölgesel kalkınma aracı olarak kullanılmaktadır

 Örneğin İspanya’da düzenlenen turlarda ziyaretçilere ürün üretim aşamaları hakkında bilgi verilmesi, ürünlerin ziyaretçiler tarafından denenmesi, alışveriş imkânının sunulması tarım ve turizmi birleştiren etkinliklerdir.

Yine dünyanın önde gelen zeytinyağı üreticisi olan İspanya’nın Andalusia bölgesinde zeytinyağı üretimine dayalı turlar düzenlenmektedir.

 Bu turlar kapsamında zeytinyağı tadımı, zeytin hasadının izlenmesi, yerel bir zeytinyağı uzmanı eşliğinde zeytin üretimi yapılan firmaların gezilmesi gibi  aktiviteler turistlerin ilgisini çekmektedir.

 Japonya’da ise tarım turizmi etkinlikleri, çoğunlukla çiftçiler tarafından işletilen, “farm inn” olarak adlandırılan küçük ölçekli işletmelerde yapılmaktadır.

 1995 yılında, Japonya’da kırsal alanların, turizm için kullanılabilmesini öngören yasa yürürlüğe girdikten sonra, Japonya Tarım, Ormancılık ve Balıkçılık bakanlığı,“farm inn” olarak bilinen bu tesislerin, kuruluşlarına destek sağlamıştır.

 Fransa’da “Tarım Odaları” adı altındaki mekânlar ziyaretçilere hem konaklama hem de çiftlikte üretilen ürünlerden satın alma imkânı sunmaktadır.

 Dünya genelinde ise Kanada’da Tarım Turizmi Komitesi, Yunanistan’da “Agroturizm Kooperatifi”, Polonya’da “Ekolojik Tarım ve Turizm Merkezi”, ABD’de “Gıda Kooperatifi”, İspanya’da “Balear Agroturizm Birliği” gibi kuruluşlar tarafından tarım turizm girişimlerine destek verildiği görülmektedir.

 Türkiye’de ise ilk tarım turizmi projesi 2004 yılında Birleşmiş Milletler desteğiyle Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği tarafından başlatılan TaTuTa (Tarım-Turizm-Takas)   

 Amacı ekolojik tarım yapan çiftçilere malzeme ve manevi destek vermek olan TaTuTa projesiyle birlikte birçok gönüllü ve ziyaretçi Ege, Marmara, Akdeniz, Karadeniz ve Doğu Anadolu bölgelerindeki uygun iklim şartlarına, çeşitli tarım ürünlerine, zengin turistik kaynaklara, tarımsal kültüre ve geleneksel tarım teknikleriyle bozulmamış topraklara sahip çiftlikleri ziyaret etmiştir.

 Şu anda Türkiye’nin 7 coğrafi bölgesini de kapsayan ve 80’in üzerinde çiftlikle devam eden TaTuTa projesinde tarım turizmi kapsamında faaliyet gösteren zeytin ve zeytinyağı üretiminin yapıldığı toplam 3 adet çiftlik bulunmaktadır.

Bunlar Datça Çiftlik Evi, Dhara Zeytinlikleri ve Yağhanesi ile  Dedetepe çiftlikleridir.

 Bu çiftliklerde misafir veya gönüllü olarak bulunan ziyaretçiler çevrede bulunan küçük otellerde kalıp, zeytin hasadına katılabilir, zeytin toplayabilir, zeytinin dalından koparılıp zeytinyağı, sofralık zeytin veya sabun olmasına kadar geçen sürecin bir parçasına tanık olabilmektedirler.

 

Ayvalık ve Tarım Turizmi Potansiyeli

Batı Anadolu’nun kuzeyinde, Ege Denizi’nin kıyısında yer alan Ayvalık; körfezler ve adacıklar arasında yer alan bir yerleşim yeridir.

Özellikle büyük metropollere ulaşım kolaylığı nedeniyle daha çok yerli turistler tarafından ziyaret edilen Ayvalık; sadece yaz aylarında değil, sezon dışında da tercih edilen bir destinasyondur.

Cunda adası dışında toplam 22 adet adası bulunan ve bu sebeple “Adalar Kenti” olarak da adlandırılan Ayvalık’ın en önemli gelir kaynakları zeytin, bağcılık, balıkçılık ve turizmdir .

 2.5 milyon zeytin ağacı ve sayısı 30’u aşan irili ufaklı zeytin ve zeytinyağı üreticisi ile Ayvalık Ege’nin zeytin başkenti konumundadır.

 Şeytan Sofrası, İlk kurşun Tepesi, Tımarhane Adası (Taşlı Manastır), Alibey (Cunda) Adası ve Sarımsaklı Plajları, Taksiyarhis Kilisesi, Aya Nikola Kilisesi, Ayazma Kilisesi, Saatli Camii, Çınarlı Camii, Ayışığı Manastırı ve eski Roma ve Helen yapı izlerini taşıyan neo-klasik mimari çizgisine sahip olan eski Ayvalık evleri Ayvalık’ın önemli doğal ve tarihi çekicilikleri arasında yer almaktadır.

 Ayvalık, doğal ve tarihi çekicilikleri yanında turistik arz kaynakları arasında önemli bir yere sahip olan mutfak kültürüyle de öne çıkan bir ilçedir.

 Ayvalık mutfağının en belirgin özelliği zeytinyağı olup hardal otu, deniz börülcesi, papalina, kidonya gibi yemekler zeytinyağının kullanıldığı öne çıkan Ayvalık yemekleridir.

 Ayvalık’a gelen turistlerin konaklama ihtiyacını karşılamak üzere çok sayıda turizm işletme, yatırım ve belediye belgeli konaklama işletmelerinin yanı sıra özel kampingler ve kamu kampları bulunmaktadır.

 Turizm firmaları pazarlama iletişimi araçlarını kullanarak ürün tanıtımlarını gerçekleştirmekte; başta Türk turistler olmak üzere Sırp, Bulgar ve Roman turistleri bölgeye çekmektedirler.

Bölgeye düzenlenen turlarda üretici firmalar tarafından turistlere zeytinyağı üretimiyle ilgili film gösterimleri yapılmakta ve tadım aktiviteleri gerçekleştirilmektedir.

 Bölgede özellikle de Cunda Adası’nda faaliyet gösteren yiyecek içecek işletmelerine ürün tedariki de sağlayan firmalar böylelikle gastronomi turizmine doğrudan tarım turizmine ise dolaylı katkıda bulunmaktadırlar.

 Sonuç itibariyle Ayvalık’ta tarım turizminin gastronomi turizmiyle desteklenerek geliştirilebileceği; zeytin ve zeytinyağı üreticilerinin de söz konusu gelişim sürecinin önemli bir parçasını temsil ettikleri görülmektedir.

  Ancak gerek zeytin ve zeytinyağı üreticileri gerekse bölgedeki diğer yetkililer turizm açısından avantajlı bir konuma sahip olan Ayvalık’ta tüm fırsatlara karşın turizmle ilgili farkındalığın yeterince oluşmadığı; tarım ve turizm arasındaki bağın zayıf fakat geliştirilebilir olduğu görüşündedirler.

 Torres tarafından Meksika’da tarım ve turizm ilişkisinin incelendiği çalışmada da benzer sonuçlar elde edilmiştir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

  Kentleşmenin Yeni Bileşeni: Göç ve Turizm   Rotterdam, Hollanda’nın 750 bin nüfuslu bir şehri, dünyadaki modern mimarlık ürünleriyle ü...